Alberto Giacometti, 10 Ekim 1901’de İşviçre’de doğdu. Babası post-empresyonizm akımına bağlı tanınmış bir ressam olan Giacometti, heykeltıraş ve ressam olarak ünlendi. Birçok sanat akımının estetik ölçütleri dahilinde eserler veren Giacometti, 26 Nisan’a kadar İstanbul Pera Müzesi’nde olacak.
Eserlerini sınıflandırmak bir hayli zor olsa da, Giacometti’nin, özellikle heykelleri aracılığıyla dışarı vurduğu hisler benzeşiyor. Heykellerinin yüz ifadelerini tıpkı Schiele’nin tablolarında yaptığı üzere melankolik ve hastalıklı bir tonla oluşturan Giacometti, elleriyle oluşturduğu surat ifadelerinde mevcut hayatın yıldırıcı acımasızlığının izlerini hüzünle boyamış. Emperyalistlerin ikinci paylaşım savaşına tanıklık etmiş olan Giacometti, modern yaşamın karanlığında yitip gidecek gibi duranların suratlarına keyifsiz bir durağanlık atfetmiş. Suratlarda ifade ettiği trajediyi desteklermiş gibi oluşturduğu uzun ve ince gövdeler ise, kendi gölgelerinden daha zayıf kalarak çaresiz hisler uyandırıyor insanlarda.
Giacometti, 1930 ve 1933 yılları arasında Paris’te yaşadı ve Troçki’ye sıkı bir sempati duyan Andre Breton’un politik sanat dergisinde çalıştı. Breton’un dergisinin ismi “Sürrealizm Devrimin Hizmetinde” (Le Surrealisme au service de la revolution) idi. Giacometti bu dergide yeni bir tarz geliştirmeye çalıştı. Sözel ve yazısal ifade biçimlerini birleştirmeye çalıştı ve sade anlatımı öne çıkardı. Sergide aynı zamanda, tarihsel bir önem taşıyan bu derginin sayılarını da görebilirsiniz. Zira dergide üreten isimlerden birkaçı söyle: Andre Breton, Paul Eluard, Louis Aragon, Marcel Duchamp, Max Ersnt, Joan Miro, Tristan Tzara, Rene Magritte, Georges Sadoul.
