31 Mart yerel seçimlerinin ardından seçilmiş Van Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Abdullah Zeydan’a mazbatasının verilmemesi başta Van olmak üzere pek çok ilde geniş kitlesel eylemlere sebep oldu. Kürt illerinden Batı metropollerine kadar uzanan geniş bir coğrafyada Kürt halkı iradelerinin gaspına karşı demokratik haklarını yiğitçe savunurken, mazbatanın Zeydan’a iadesiyle kazanılan bu zaferin önde gelen aktörlerinden biri de gençlerdi. Kitlesel eylemlerin en ön saflarında yer alan gençlik, Tek Adam Rejimine vurduğu bu büyük darbeyle rejimin öfkesini üzerine çekti.

Van’da gerçekleşen protestolarda gözaltına alınırken çekilen fotoğrafta gülüşü ve cesaretiyle adeta direnişin simgesi haline gelen 17 yaşındaki Muhammet Orhan, 4 Nisan tarihinde tutuklama talebiyle savcılığa sevk edildi ve an itibariyle “örgüt üyeliği” suçlamasıyla tutuklu bulunmakta. Benzer şekilde İstanbul Esenyurt’ta Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla sokağa çıkan, yine 17 yaşındaki Umut Polat ve TİP’li Öğrenciler’den yoldaşımız Umut Boran Ulu da kitlesel gözaltıların ardından tutuklananlar arasında. İzmir’de ise Özgürlükçü Gençlik üyesi Sedanur Uğur, Mor Dayanışma üyesi Sibel Örkmez tutuklandı. Son gelen bilgilere göre gözaltına alınanlardan 30 kişi tutuklanmış durumda.

Öyle görünüyor ki aldığı bu yenilginin ardından ne yapacağını bilemeyen rejim, içine düştüğü krizden çıkış yolunu en temel demokratik haklarını savunan 17 yaşındaki gençlerin peşine düşmekte görmektedir. Bu “cinnet haline” karşı bizim cevabımız şudur: Başta Kürt gençleri olmak üzere, demokratik hakları için seferber olan Türkiye gençliğinin kriminalize edilmesine son! Gücünü kitle seferberliğinden alan gençliğin demokratik mücadelesi meşrudur ve tutsak edilemez. Demokratik hakları için mücadele ederken tutsak edilen arkadaşlarımızı rejimin elinden almak için en geniş demokratik eylem birliğini ve seferberlikleri inşa etmeliyiz.