Devletin ve din kurumlarının bedenimiz üzerinden siyaset yapmasına, emeğimizin sömürülmesine, erkek egemen kapitalist sisteme karşı 8 Mart’ta alanlara!
Yaşadığımız sistemde sırf kadın olduğumuz için karşılaştığımız çifte baskı ve sömürü düzenini görmezden gelmek mümkün değil. Devletin cinsiyetçi yaklaşımları; ‘’kadınlara özel mesleklerde’’ düşük ücrete çalıştırma, diyanetin tacizi ve tecavüzü arttıracak yöndeki fetvaları ve daha bir çok sorun karşısında bizler kadınlar olarak bu 8 martta da meydanlarda, sokaklarda olacağız.
Diyanet bakanlığının cinsiyetçi fetvaları…
Devletin kadın bedeni üzerinden politika yapması bir yana bir de verdiği her fetva olay olan diyanetin geçtiğimiz aylarda internet üzerinden sorulmuş olan bir soruya cevap olarak vermiş olduğu ‘’babanın kendi öz kızına şehvet duyması haram değildir.’’ ifadesinin tepki almasından sonra Dini Soruları Cevaplama Platformu kapatıldı. Yaptığı her fetva ile nefret tohumu eken diyanetin bu cevabının ardından ‘’kendi kızlarına cinsel istismarda bulunan babalar’’ ‘’pantolon giydiği için kız öğrencisine şehvet duyan din öğretmeni’’ haberlerine her gün bir yenisi eklenmeye devam ediyor. Diyanetin bu tarz fetvalarının ensesti ve tacizi meşrulaştırıyor.
Kadın cinayetleri artıyor…
2015 senesinde 303 kadın öldürüldü. Öldürülen kadınların %43’ü evliydi ve %14’ü hayatında en az bir kere evlilik yapmıştı, kadınların %29’u ise hem evli hem çocuklu kadınlardı. 50 kadın evliliğini, 15 kadın ilişkisini sonlandırmak isterken, 130 kadın ise kendi hayatına dair toplumsal ve bedensel hakkını kullanmak isterken öldürüldü. Bu kadınların %24’ü 24 yaşın altındaydı. Diğer senelerde öldürülen kadın sayısına baktığımızda; 2013’te 237, 2014’te 294 cinayet işlendi. Cinayetlerdeki bu artış gösteriyor ki mevcut hükümet politikaları sorunları çözemiyor aksine derinleştiriyor. Öldürülen kadınların 27’sinin koruma altında olmasının cinayeti engellemiyor oluşu hükümetin kadın politikalarının iflası niteliğini taşıyor.
8 Mart’ta alanlara!
Bizler birer politik özne olarak, kadın mücadelesinin sembolleştiği bu günde meydanlarda olacağız ve erkek egemen kapitalist sisteme karşı öfkemizi haykıracağız. Taleplerimizi haykırmadığımız, mücadele etmediğimiz sürece emeğimizin ucuza yağmalandığı bu dünyada kadın olarak yaşamanın daha da ağırlaşacağını biliyoruz. Tacize, tecavüze uğramadan yaşayabileceğimiz, kimliğimizden dolayı aşağılanmadığımız, bedenimizin siyaset malzemesi olmadığı bir dünya var olana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.