Kapitalizmden bahsetmeyen, çocuk istismarları hakkında sussun!

İktidarın dindar nesil yetiştirme projesinin bir sonucu olarak kurulan vakıflar, İmam Hatip liseleri, hükümetin koruması altında, cinsel istismarın yaşandığı tecavüz yuvalarına dönmüş durumda. AKP hükümetine yakın odakların işbirliği içinde olduğu Ensar Vakfı, başkent Ankara’da bir İmam Hatip Lisesi ve son olarak Kayseri’de özel bir lisede yaşanan öğrencilere yönelik insanlık dışı suçlar, son beş yılda yüzde elli artan çocuklara yönelik cinsel istismar vakalarının sadece birkaçı. Devletin ilk elden sorumlu olduğu devlet kurumlarında gerçekleşen çocuklara yönelik şiddet, istismar vakaları bir ilk değil. Sorumluların yargılanmaması, temel tedbirlerin alınamaması da bir şeyler yapmadığımız sürece son bulmayacaktır.

Bizzat devletin yerleştirdiği koğuş amirlerinin tutuklu çocuklara yönelik tecavüz rezaletinin gündeme gelmesiyle tanınan Pozatlı Cezaevi’nin tecavüzcüleri ellerini kollarını sallayarak dışarıda dolaşırken yargı, amirlerden şikayetçi olan çocukların cezalarını arttırıyor. Böylece diğer şüpheli istismar mağdurlarına masa altından sopa gösteren devlet yaşanmış, yasanmakta olan istismarların üzerini örterek yaşananları aklamış oluyor.

Nitekim hükümet sözcülerinin aymaz beyanları da yürüttükleri kirli politikaların bir tezahürüdür. Bunun son örneği de eski başbakan yardımcısının geçtiğimiz ay Kürt siyasal hareketini kastederek yaptığı açıklamadır: « Onlar sadece istismar yaparlar, çocukları istismar ederler. Ellerine molotof, taş, sopa verirler. »

Ellerine taş sopa verilerek ‘kandırılan’ bu çocukları en ağır cezalarla yargılayarak onların geleceklerini, çocuk hayatlarını heba eden devlet, çocukların hayatlarını demir parmaklıkların arasında çürümeye mahkum etmesi şöyle dursun en acı reçeteyi onlara ödetmeye devam ediyor.

Çocuk istismarlarının sorumluları faillerinden ibaret degildir. Çocuk cezaevlerini açan, buralarda güvenliği tacizci memur ordusuna bırakan devletin kendisidir. Şiddet, yaşanan taciz tecavüz vakaları bu çocuklara yönelik bir devlet terbiyesidir. Kapatılma koşullarında ıslah mümkün değildir, olmayacaktır da. Devletin ıslah politikaları en aşağılık sindirme yöntemi olarak, cinsel istismar, taciz ve tecavüzdür. Adaleti ve kanunları çürümüş bozuk bir işleyişin ve sistemin, çocukları kurban etmesine izin vermeyelim. Bunun için biz çocukları geleceksizleştirerek hayatları hiçe sayan ceza politikalarına karşı, hak ihlallerinin yaşandığı tüm çocuk cezaevlerinin kapatılmasını ve açık denetime tabi ıslah evlerinin açılmasını talep ediyoruz.

CEVAP VER