Galatasaray Üniversitesi Hukuk Binası içerisindeki asansörün tamiri yapılırken, asansör 40-45 yaşlarındaki işçi arkadaşımızın üzerine düştü. Olay yerine gelen ambulans ve itfaiye, işçi arkadaşımızı çıkartmak için çalışmalarına devam ediyorlar. Hukuk binası önünde ise kalabalık toplanmaya başladı.
Asansörün düştüğü yere giren başka bir işçi ise yukarı ağlayarak çıktı. Rektörün ihmali söz konusuyken, işçi arkadaşımızın sağlığı noktasında kesin bilgiler henüz paylaşılmadı. Üniversitede Mühendislik Binası’nın çatısı yapılırken de bütün işçilerin hiçbir can güvenlikleri olmadan çalıştırıldıkları hâla hatırlarda.
Facebook’ta “GSÜ Meclis” ismiyle kurulmuş olan ve Gezi ayaklanmasının ardından üniversite meclisinde yaşanan tartışmaları sosyal medyada da sürdürmeyi hedefleyen grupta, bir öğrencinin yazdıkları şöyle:
“Hukuk binasında asansör tamiri yapan bir işçi arkadaşımızın üzerine asansör düştü. Şu an itfaiye ve ambulans geldi, çıkartılmayı bekliyor.
Okul yönetimi işçileri taşeron ve güvencesiz çalıştırmakta ısrarlı. Rektörlüğün ihmali göz ardı edilebilir gibi değil. Kiralanan taşeron firmalar kazançlarına kazanç katsın diye okul işçilerinin hayatı hiçe sayılıyor.
Çok şeyler istemiyoruz. Sadece güvenceli bir iş ve güvenli bir gelecek istiyoruz.
İşçi arkadaşımızın sağlık durumu üzerine kesin bir bilgi hala yok. Ancak ne olursa olsun, rektörlük doğrudan doğruya sorumludur!”
GSÜ öğrencileri, daha dün (10 Kasım) yemekhane işçileri ile yapılan toplu iş sözleşmesinde işçileri desteklemek için imza kampanyası başlatmışlardı. Kampanya metni aşağıdaki gibiydi:
“Mevcut İş Yasası’na göre, kamuda çalışan taşeron işçilerle bir yıldan az sözleşme yapılamamasına rağmen, üniversitemiz yemekhanesinde çalışan işçilerin bir kısmı 45 günlük ücretsiz izne çıkarılarak, bu işçilerin önemli hak mağduriyetleri yaşamasına sebep olunmaktadır. 10 Kasım’da gerçekleşecek yemekhane ihalesinin üniversitemizin yönetimi tarafından hazırlanan şartnamesinde, bu uygulamanın devam etmesine neden olacak maddelere yer verilmektedir. Bizler, Galatasaray Üniversitesi öğrencileri olarak, üniversitemizin asli bileşenlerinden biri olarak gördüğümüz yemekhane işçilerinin, yaşadıkları hak gasplarına daha fazla sessiz kalmıyor ve üniversite yönetimini taşeron işçilerin hak gasplarının giderilmesi doğrultusunda gerekli düzenlemeleri yapmaya çağırıyoruz.”
14:21 – Son gelen bilgilere göre asansörün işçi arkadaşımızın üzerinde düşmediği ancak duvar ve asansör arasında sıkıştığı söyleniyor. İşçi arkadaşımızın ismi Arif Arslan. Ağır yaralı olduğu söyleniyor.
14:24 – Olay yerindeki sağlıkçılar oturuyorlar. Savcı bekleniyor, inceleme için içeri girecek. Polis kimseyi içeri almıyor. Arif Arslan’ın hayatını kaybetmiş olabileceği tartışılıyor.
14:27 – Polis temizlik işçilerine “Olayı nasıl oldu da görmediniz?” diye soruyor. Tamirin normalde asansör firması tarafından yapılması gerektiği, okul işçilerinin görevi olmadığı söylendi.
14:32 – İşçi arkadaşımızın vefat ettiğine dair bilgiler geliyor. Olay yerinde savcı bekleniyor.
14:37 – Olay yerine gelen itfaiyeciler, Arif Arslan’ın hayatını kaybetmiş olabileceğini ancak hala çıkarılamadığını söylüyorlar.
14:44 – Arif Arslan’ın hayatını kaybettiği ne yazık ki doğrulandı. Arif Arslan arkadaşımız, iş cinayetlerinde 12 yılda 15 bin işçiyi katleden bu yağma rejiminin en son kurbanı. Hukuk Binası önünde toplanan kalabalık rektörlüğün ihmali üzerine konuşuyor.
14:52 – Genel Sekreter “Neden fotoğraf çekiyorsunuz?” diye bağırarak öğrencilerİ azarladı. Arif Arslan’ın arkadaşları işçiler, Arslan’a sabahtan beri ulaşamadıklarını söylediler. Anlaşıldı ki Arslan 2 saat sonra bulunmuş.
14:57 – Olay Yeri İnceleme rapor tutuyor. Kimseyi içeri almıyorlar.
15:01 – Savcı olay yerine geldi.
15:09 – Savcı geldi, rapor yazılıyor. Hukuk hocaları, okulun ihmali örtbas edilmesin diye Hukuk Binası önüne çağrılıyor.
15:23 – Ambulans çıkartıldı, cenaze arabası geldi.
15:29 – Arif Arslan 3 çocuk babasıydı ve rektörlüğün ihmalleri sebebiyle hayatını kaybetti. Şu an itfaiye ekipleri kendisini sıkıştığı yerden çıkarıyor.
15:32 – Kapıya gelen gazeteciler içeri alınmıyor.
