Filme kısa bir kuş bakışı

Avrupa’ da 2024 yılında geçen Metropia, petrol kaynakları, doğal kaynaklar, küresel finans marketleri çökmüştür ve Barış harekatı adı altında tüm Avrupa ülkeleri büyük bir yeraltı tünel sistemi olan Metro ile birbirine bağlanmıştır.  Başkahramanımız Roger, mutsuz, monoton bir hayat sürmektedir; karısını sevmesine rağmen ona ilgili davranmaz ve kıskançlık gösterir.  Bir şirketin çağrı merkezi bölümünde çalışmaktadır. Yaşadığı dönemde bisiklete binmek yasak olsa da o işe gizlice bisikletiyle gidip gelmektedir. Roger saçsız biri olmasına rağmen kepek karşıtı şampuan kullanır ve saçlarının çıkmaya başlamasıyla birlikte kafasının içinde sesler duymaya başlar. Bir sabah işe gitmek üzere evden çıktığında bisikletinin parçalanmış olduğunu görür ve Metro sistemini kullanmak zorunda kalır. Metroya girmesiyle birlikte kafasının içindeki ses konuşmaya devam eder ve sesin nerden geldiğini anlamaya çalışır. Metroda, her sabah duş alırken kullandığı şampuanın reklamlarında oynayan Nina isimli kadını görür ve onun peşinden gitmeye başlar. Nina ile beraber yaptığı kısa yolculuk sonucu kendisini büyük bir komplonun içinde bulur: İnsanların düşüncelerini kontrol eden büyük bir şirket vardır. Ürettikleri mavi renkli şampuanla, insanların saç tellerini anten olarak kullanarak düşüncelerini takip edip, iç sesle onların davranışlarını kontrol etmektedirler. Böylece akıllarından geçen her şeye yönelik birer ürün tavsiye ederek tüketime yönlendirirler. Her bireyi evlerindeki televizyonları aracılığıyla izleyen bir görevli vardır.  Roger tüm bunları öğrendikten sonra Nina ile beraber bu sistemi çökertmek için uğraşır.

Filmin açılış sahnesinde Roger karakterinin çağrı merkezinde çalıştığını ve müşterisiyle olan konuşmasına tanık oluruz. Roger İş yerinde patronu tarafından izlenmektedir ve patronu ona bisiklet sürmenin yasal olmadığını söyler. Film boyunca toplumsal olarak kontrol edilmenin ağırlığı ilk sahneden itibaren seyirciye verilmektedir. Roger’ın yaşadığı yer karanlık ve kasvetli bir yerdir. İnsanların yüzleri asıktır ve hepsi de tekdüze bir hayat sürmektedirler. Roger işten çıkıp evine gelir ve karısı Anna’nın arkadaşıyla konuşmasına şahit olur. Anna’nın erkek arkadaşı uzun saçlı biridir; bu, Roger’daki eksiklik hissiyatını açığa çıkaran şeylerden biri olur. Roger’ın saçsız olması ve Anna’nın arkadaşının saçlarının olması Roger’da kıskançlık yaratır ve Anna’nın onu aldattığını düşünür. Filmin geçtiği dünyadaki insanlar monoton bir hayatı olan ve içinde bulundukları durumun farkına varamayan pasifleştirilmiş bireylerdir.

Reklamlar ve bireyler üzerindeki etkisi

Debord’a göre gösteri, toplum ve toplumun bir parçası olarak, tüm bakış ve bilinçleri bir araya getiren bir kavramdır. Kapitalizm bireyleri kendi sistemi içerisinde etkisiz ve pasif hale getirerek kendi sisteminin kesintiye uğramamasını sağlar ve zihinsel olarak bireyler bu pasifleşmeden rahatsız olmaz. Bu noktada gösteri toplumunun büyük rolü vardır. Gösteri toplumu var olan gerçekliğin üstünü örterek neyi nasıl aktarmak istiyorsa öyle gösterir, kendini erişilmez kılarak bireylerin büyülenmesini sağlar ve bu nedenle bireyler tehlikenin farkına varamaz hale gelir.

Bir sabah Anna televizyonu açar, yaşadıkları dünya ne kadar kasvetliyse reklamlar, programlar, televizyon dünyası o kadar da o kadar renkli ve göz alıcıdır ve ulaşılamaz görünür. Anna televizyona sanki hipnoz olmuş, adeta büyülenmiş gibi bakar. Kanalları dolaşırken “Dangst” adında bir şampuanın reklamını görür. Reklamda sarışın, alımlı, güzel bir kadın yer almaktadır ve dış görünüşün ruhunu gösterdiğini ve bunu da bu şampuanla elde ettiğini söylemektedir. Reklamlar bu anlamda bireylere bir kimlik vaat etmektedir.  Roger, Anna’nın yanına gelip reklamı seyretmeye başlar ve o da adeta büyülenmiş gibi dikkatli bir şekilde reklamı izler. Roger’ın eşi Anna reklamdaki kadından çok farklıdır; Roger reklamdaki kadının hayalindeki kadın olduğunu düşünmektedir ve karısını ne kadar sevse de ona ilgi göstermez. Roger, Anna ile birlikte olmazken daha sonraki sahnede Nina’yla birlikte olduğuna şahit oluruz. Filmin bu sahnesinde toplumsal güzellik algısının bireyler ve insan ilişkileri üzerindeki etkisini görebiliriz. Roger’ ın hayalindeki kadın imajı aslında medya sektörünün ve iktidarın ekonomik çıkarları üzerine ona dayatılan bir yanılsamadır.

Roger işe gitmek üzere evden çıktığında bisikletinin parçalandığını görür ve metroyu kullanmak durumunda kalır. Metronun kapısından girdiğinde kafasının içinde bir ses duyar ve nereden geldiğini anlamaya çalışır. Roger metroda ilerlerken duvarlarda “içindeki sesi dinle” ve “Dangst” reklamlarının olduğu afişler bulunur. Metroda otururken Anna’yı düşünür ve içindeki ses tekrar konuşmaya başlar; bununla birlikte kendine açıklayamadığı şüpheyi o ses açıklar ve Anna’nın aldatıp aldatmadığını konuşurlar. Roger, Anna’ ya güvenmektedir fakat içindeki ses bu şüpheyi pekiştirecek şeyler söylemiştir. Roger’a Seecure markasının “Hello Kitty” oyuncağına kamera yerleştirebileceğini ve bunun sadece 80 euro olduğunu söyler. Tüketimin sadece televizyonla sağlanmaz. İnsanların beyni işlenir ve böylece onlar tüketime ve kapitalist sisteme hizmet ederler.

Bireyleri kontrol altına alma ve yönlendirme

Sınıflı toplumlarda üretim araçlarını kontrol altına almış olan sınıflar, düşünce araçlarını da kontrol altında tutarlar. Düşünce araçlarıyla birlikte toplumun ekonomik, ideolojik ve politik tutumlarını da yönlendirmeye çalışırlar. Araçsalcı yaklaşıma göre medya, kapitalist sistemin aracı ve taşıyıcısıdır. Mosco’ya göre ise medya sektörünün gelişimi mevcut hükümetin çıkarlarıyla doğrudan ilişki içerisindedir. Metropia filmini bu bağlamda incelememiz gerekirse “metro” adı altında Avrupa’yı birbirine bağlayan sistem aynı zamanda bireyleri de birbirine bağlayan ve kontrol mekanizması sağlayan bir sistemdir.

Roger karakteri metroda hayalindeki kadın olduğunu düşündüğü Dangst reklamındaki kadını görür ve peşine takılır. İçindeki ses Nina’yı Roger’ın gözünde aşağılamaya çalışır, rujuna laf eder ve Roger’ın Nina’nın peşinden gitmesini engellemeye çalışsa da pek başarılı olamaz. Nina, Roger’ a içindeki sesten bahseder. İçindeki ses Roger’a bunu inkar etmesi için baskı yapar ve yolları kısa bir süre için ayrılır. Roger kendi kendine konuşurken, içindeki sesin bir adrese pizza sipariş verdiğini duymasıyla, işe gitmek üzereyken yolunu değiştirir. Bu adresin peşine düşerken kendini bir televizyon yarışmasının içinde bulur.

Televizyonda çok keyifli, eğlenceli görünen bu yarışmada gerçekte yarışmacılar orada zorla bulunuyor gibidir. Roger, Nina’yı yarışmadan çıkarken görür ve tekrar peşine takılır. Bu sırada metrodaki reklamlar orada geçen insanlara yansımakta ve onlara şöhret, güzellik, arkadaşlık, sosyal çevre ve kişilik kazandırmak için propaganda yapmaktadır. Kapitalist sisteme hizmet eden bu dünya bireylerin sosyal çevre edinimlerini ellerinden alıp onlara sosyal çevre ve arkadaşlık gibi edinimleri pazarlamaya çalışır. Nina’nın çantasını bırakıp metroya binmesiyle Roger çantayı alır ve Nina’ya ulaştırmaya çalışır. Trexx grubunun toplantısında bulur kendini; Ivan Bahn konuşma yapmaktadır. Bu, sermayedarların bulunduğu bir toplantıdır. Trexx grubuna bağlı olan ve barış adı altında Avrupa’yı birbirine bağlayan metrodan ve Dangst adındaki şampuandan bahseder.

Her şeyi gözetleyen ve duyan Tanrısal bir nitelik

Texas’da birçok yeri olan, neredeyse Texas’ın yarısını elinde bulunduran Wayne Marshall’ın sahnede kafasını yıkamalarıyla birlikte Bahn, Marshall’ın düşüncelerini söyler. Marshall’ın eline içecek verilir, Marshall da onu içer. İlk önce beğenmez. İçilecek halde olmadığını söyler, ikinci içmesinde ise beğenir ve içindeki sesin içeceğin güzel olduğunu söylediğini dile getirir. Dangst burada insanların düşüncelerini kontrol altına alan, beğenilerini ve isteklerini yönlendiren bir araç ve meta ürünü olarak karşımıza çıkar.

Nina ile Roger oradan ayrılır. Roger, Nina’ya ses hakkındaki bildiklerini anlatmasını söyler. Dangst şampuanının üretim yerine gelirler; burada beyin simgesi bulunan ve şampuan dolu bir havuz vardır ve bu havuzun içerisinde fısıltılar duyulur. O sırada Roger’ a kulaklık yardımıyla seslenen iç sesi, yani Stefan konuşmaya başlar; bunun üzerine Roger sinirlenir ve medyaya, yetkililere, herkese bu olanları anlatacağını söyler fakat yetkililer medyayı, hükümetleri ve halkı zaten yönetmektedir. Bunun üzerine Stefan her şeyi anlamaya başlayan Roger’la iletişim kuramaz. Stefan’ın bu durumu iş arkadaşına anlatması üzerine iş arkadaşı onu ele verir. Stefan Roger’ı izliyor ve gözetliyorken, Stefan’ı da üst yetkililer gözetliyordur. Stefan bunun üzerine Roger’la buluşmaya karar verir ve Roger’a ona ne kadar çok benzediğini ve bağ kurduğunu anlatır.

Roger, artık her şeyi anlamaya başlamıştır. Şampuanı kullanan insanların saçları anten görevi görüyordur ve kulaklık yardımıyla insanları kendi çıkarlarına uygun şekilde yönlendiriyorlar, gördüklerini görüyor, duyduklarını duyuyorlardır. Televizyonu açtıklarında onları gözetleyebiliyor, evcil hayvanlarını kullanarak onları izliyorlardır. Hiçbir yerde mahremiyet yoktur, kişi yalnız kaldığını sandığı anda bile gözetleniyor ve duyuluyordur.

Ivan Bahn’ ın yanında çalışan aşağılanıp küçük görülen Parker ve Ivan’ın reklam için metalaştırdığı kızı Nina iş birliği yaparak Ivan’ı ortadan kaldırmayı planlamıştır. Roger’ın her şeyi anlamaya başlaması bu planın bir parçasıdır. Roger tüm bu olanlardan kurtulmak için Nina’yla iş birliği yapmayı kabul eder. Parker’ın Stefan’ı öldürmesiyle, Roger onun yerine geçer .İş yerine gider ve “Hello Kitty” oyuncağını oraya bırakır.

Stefan’ın balığını alıp kaçmaya başlar. Ne kadar kaçıp saklanmaya çalışsa da balık yardımıyla izleniyordur. O sırada Trexx’ de patlama olur ve Ivan Bahn ölür. Nina ise Trexx kuruluşunun başına geçer…

KAYNAKÇA

Levent Yaylagül, Kitle İletişim Kuramları Egemen ve Eleştirel Yaklaşımlar, Dipnot Yayınları.

Guy Debord, Gösteri Toplumu, Ayrıntı Yayınları.