Melike Hoca’yı kovmak için mazeretlerden biri olarak kullanılan Tavuskuşu Fanzin ile konuştuk

Tasavvur tek bir parmakla / Birkaç damla / Birkaç dakika inleme / Birkaç nefes / Sistemi, / Düzenli nefesleri, / Tabuları / Kızlığı / Bozuyoruz namus odasında..” …“Kadınlığın yasaklandığı bir ülkede, kocaman penisleriyle, kocaman penis şekilli binalarda çalışan, kocaman evlerin, perdesiz pencerelerinde kalın sigaralar içen erkekler vardı. Kadın akılları, kadın başları yasaktı. Ayıp yataktaydı, kadına benzetilen canlılar yataklarda çarşaf olmaya mahkumdu.

Bunlar, Notre Dame de Sion öğrencilerinin, okuldan tamamen bağımsız ve okulun adını kullanmadan çıkarttıkları Tavus Kuşu isimli fanzinde bulunan, kadın cinayetleriyle ilgili birkaç dize. Notre Dame de Sion yönetimi, bu dizeleri mazeret olarak kullanarak Melike Koçak hocamızı işten çıkarttı. Biz de fanzinden SY ile konuşmaya gittik.

1.) Öncelikle fanzin fikri nasıl oluştu, nasıl bir araya geldiniz ve hedefiniz neydi?

Fanzin meselesi süregelip duran bir şey aslında, edebiyat hep vardı, biz de hep kıyısında köşesinde bir yerdeydik sanıyorum. Daha önceki toplanmalarımızın üstüne, bir de böyle Çehov’un bukalemunlarından esinlenelim, renk renk farklı tüylerimizle öyle tavuskuşları oluverdik işte. Hedefimiz yazmak çizmek, bir şeyler üretebilmekti ilk olarak.

2.) Son sayınızın konusu ve içerisindeki bir şiir mazeret olarak gösterilerek Melike Koçak işten çıkarıldı. Kendisi bizim de edebiyat hocalığımızı yapmıştı. Okul yönetiminin böyle bir mazeretle hocamızı atmasının arkasında yatan motivasyon neydi? Mevcut yönetim üzerine neler diyebilirsiniz?

Sanıyorum karşımızdakine sabır eyleme, hoşgörü gibi duyguların genel olarak azalıp, tükendiği döneme denk gelmekteyiz. Mesele de bu okulun en çok güttüğü eleştirel düşünme, aydınlıkçı politikaların zaman geldiğinde limitleri fazla zorlamak şeklinde görülmesi. Oysa ne bize öğretilen, ne de öğretmenlerimizden bize öğretilmesi istenen buydu sanki.

3.) Şu an süreç nasıl ilerliyor? Eylemlilikler ve kampanyalar ne şekilde olacak, kısaca özetleyebilir misiniz?

Süreç hızlı ve yoğun ilerlemekte, imza kampanyası hala devam etmekte. Öte yandan sosyal medyada da ciddi bir yoğunluk var. Okul ile fanzin adına daha önce konuşulmuş idi, kendimizi ifade etmek, hocalardan bağımsızlığımızı deklare etmek adına. Sonuç alınamadı. Bakalım artık.

4.) Son olarak sizce Melike hocanın çıkarılmasının gerçek nedeni ne ve öğretmenlerin keyfi sebeplerle işten çıkarılmaması için neler yapılmalıdır? 

Sanıyorum “fevri” dillerimizi törpülemeli, sansürü ve hatta sansürü öğrenmeliyiz…J Ama biz yazmaya çizmeye ve hocamızın her daim arkasında durmaya devam edeceğiz!

CEVAP VER