Aydın Işıklı Kız Yurdu’nda ihmal sonucu katledilen en az bir arkadaşımızın hesabını sormak için Boğaziçi Üniversitesi’nde ÖTK’nın çağrısını yaptığı eyleme katıldık. Yaklaşık 300 öğrencinin katılım gösterdiği eylemde “Katil KYK”, “Gençliğin Katili Saray Rejimi” sloganları yükseltildi. 3. Kuzey Yurdu’ndan Kuzey Piramit’e yürünen eylemde basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasında şu talepler yükseltildi:

Bütçe her sene şirketlerin milyonlarca dolar vergi borcunun silinmesi için değil, biz emekçi çocukları için harcansın!

Kaza diyerek üzerini kapatamayacaksınız, sorumlular bizden koparılan her sıra arkadaşımız için hesap versin!

Bu cinayetlerin tekrarlanmaması için bütün KYK yurtları derhal denetlensin, öğrencilere ve yurtlardaki işçilere denetimleri takip hakkı sağlansın!

Basın açıklamasının ardından öğrencilerin sorunlarını paylaşabileceği ve çözümler üzerine tartışabileceği bir forum düzenlendi.

Foruma yurtlardaki temel malzemelerin (tuvalet kağıdı, sabun) eksikliğine değinilerek başlandı. Sonrasında farklı yurtlarda barınan Boğaziçi öğrencileri kendi yurtlarındaki sıkıntılara dikkat çektiler. Geçmişte Anadolu Hisarı’nda istihdam edilen, öğrenciler tarafından bizzat şikayet edilen tacizci bir görevlinin işine son verilmesi şöyle dursun ana kampüse alındığını aktaran arkadaşlarımız aynı zamanda geçen hafta yine Anadolu Hisarı kampüsünde yaşanan olaya dikkat çektiler: Anadolu Hisarı Kız Yurdu’nun en üst katında barınan öğrencilerin odalarına perde asılması talebine yurt müdürü “Dışarıda şortla geziyorsunuz, perdesiz de giyinirsiniz” cevabını vermişti. İnsan onuruna hakaret eden bu yaklaşıma Boğaziçi öğrencileri yabancı değil: 2021 yılında Kilyos yurdunda son giriş saatinin gece 3’ten 12’ye çekilmesinin ardından öğrenciler yurt müdürünün “gece 1’den sonra kart basıp çıkabilirsiniz, gerçi 1’den sonra dışarıda ne yaparsınız bilemem” şeklindeki onur kırıcı sözlerine maruz kalmıştı. Kadın öğrencilere yapılan ayrımcılık burada da bitmiyor; Kandilli kampüsünde barınan erkek bir arkadaşımız forumda 8’den sonra yalnızca kadın yurtları bulunan Anadolu Hisarı kampüsüne talimat gereği alınmadığını aktardı. Bu, yurt yönetiminin cinsiyetçi yaklaşımının birebir sonucudur.

Şu an kadın öğrencilerin barındığı 1. Erkek Yurdu’nda barınan bir arkadaşımız 9 kişilik, 12 kişilik odalarda yalnızca 2 kişinin kaldığını; bu haliyle 1. Erkek Yurdu’nun altındaki kulüp odalarına yurda çevirme sebebiyle el konulmasının anlamsız olduğunu belirtti. Boğaziçi yurtlarında yaşanılan tüm bu sorunlarla mücadeleye yönelik -halihazırda kısmen ÖTK aracılığıyla gerçekleştirilen- her yurdun öğrenci temsilcisi seçmesi ve imza kampanyası düzenlenmesi önerildi.

Sonrasında Beşiktaş KYK Kız Yurdu’nda barınan bir arkadaşımız söz aldı. 154 Boğaziçi öğrencisinin bu yurtta barındığını belirttikten sonra yurttaki 5 asansörün yalnızca 2 tanesinin çalıştığını, yurdun içinde görevli olup olmadığı anlaşılamayan erkeklerin dolaştığını anlattı. Gece son giriş saati 23.00 olan yurda 23.10’da girmek isteyen öğrencilere “Bu saat bile geç aslında, özel yurtta da kalabilirsiniz, buna dua edin” gibi cevapların verildiğini belirten arkadaşımız aynı zamanda sürekli yurdun önüne gelip öğrencileri rahatsız eden bir sapıktan da bahsetti. Bu olay üzerine arkadaşımız polis bile çağırdıklarını anlattı.

Kadın öğrencilerin maruz kaldığı tüm bu cinsiyetçi uygulamalar ve taciz olaylarına karşı CİTÖK Komisyonu’nun önemi üzerinde duruldu. 2 yıldır idari mevkideki sorumlular katılmadığı için toplanamayan CİTÖK’ün psikiyatr eksikliğinden ve aktif sadece 2 hocanın bulunmasından bahsedildi. CİTÖK’un tabandan yükselen bir kurum olduğu ve bu bağlamda öğrencilerin aktif desteğine ihtiyaç duyulduğu vurgulandı. CİTÖK’ün aktif çalışmasına yönelik bir imza kampanyası önerildi.

Forum kapanırken söz alan arkadaşımız ÖTK kurulunun önemininin üzerinde durdu. ÖTK’nın öğrencilerin gündelik hayatlarının ihtiyaçlarına yönelik taleplerinin akacağı kanal olduğunu vurgulayan arkadaşımız 2 yıldır yapılmayan ÖTK seçimlerinin bu sene yapılması gerektiğine dikkat çekti.

Arkadaşımız öğrencilerin sorunlarının ÖTK yoluyla merkezileştirmenin önemini vurguladı, ÖTK seçimlerinde ortak taleplerle blok oluşturulmasının gereğini savundu. Son olarak ÖTK aracılığıyla kadın arkadaşlarımızın yaşadığı sorunların takipçisi olmanın öneminin vurgusunun ardından forum sonlandı.

Önceki İçerikBarınma krizi can almayı sürdürüyor: Sorumlu siyasi iktidardır
Sonraki İçerikOkur Mektubu: Asansörlerin onarılması için illa birinin ölmesi mi gerekiyor?