Merhaba Deniz. Öncelikle teşekkür ederiz sana, röportaj isteğimizi geri çevirmediğin için. Bize kısaca kendini tanıtabilir misin?
Merhaba, adım Hatice Deniz Tekin, Boğaziçi Üniversitesi’nde Batı Dilleri ve Edebiyatları bölümünde okuyorum ve müzisyenim.
Üniversitenize kayyum atandı ve büyük bir mücadele patlak verdi. Ancak bu sürecin öncesi de var. Boğaziçi Üniversitesi’nde kayyum atanmasından önce öğrencilerin ve eğitim işçilerinin karşılaştıkları sorunlar nelerdi?
Ben okula 2015 senesinde girdim, 2016 senesinde önceki kayyum rektör Mehmed Özkan tepeden inme şekilde atandı. O zaman da protesto edildi, çok tepki çekti ama bugünkü durumun belki yarısı kadar. Mehmed Özkan’ın okul içinden biri olması “en azından Boğaziçilidir, sineye çekeriz” şeklinde bir avunmaya da sebep oldu bazı hocalar için. Ama devamındaki dört senede Afrin olayları ve çeşitli protestolarda misalen BİSAK (Boğaziçi İslam Araştırmaları Kulübü) mensubu öğrenciler ve sol eğilimli öğrenciler kampüste karşı karşıya geldiklerinde yine Kuzey Kampüs’te çevik kuvvet vardı. Bu olaylar dışında okulda yemek fiyatları ve kitap giderleri giderek artmaya devam etti, okulda kantin ve belirli kafelerde çalışan işletmeciler giderlerinin fazlalaşması yüzünden fiyat artırımına gittiler, öğrenci kontenjanı giderek artırıldı, işçinin iş yükü giderek arttı. Bir şekilde son 5 senedir ipler zaten gergin.
Melih Bulu’nun kayyum olarak atanmasına karşı gelişen mücadelenin içinde sen de vardın. Bu süreçte neler hissettin, bu seferberlik hakkında neler düşündün?
Ben kendi adıma bu kadar şiddetli bir karşı tepkiyle yüz yüze olsam o koltukta bir dakika duramazdım. Ne bu görevin hakkını verebilecek vasıfta biri, ne de okulun havasını soluyup bu gelenekten gelen biri. Kabul etmiyorum ne olursa olsun, isterse dört sene orada kalsın, buna karşı olacağım.
Senin içinde yer aldığın ve sonrasında çok konuşulan Susamam başlıklı bir şarkı yayımlandı. Şarkı boyunca hepiniz, bütün sanatçılar çeşitli sorunlara değiniyorsunuz, hem de oldukça yakıcı sorunlara. Boğaziçi’nde verilen mücadele, yenil nesillerin bu sorunlarla yüzleşmeye doğru itildiğine dönük olarak bir gösterge olarak okunabilir mi?
Bir lise öğrencisine İngilizce özel dersi veriyorum ve bizim okula gelmek istiyor. Bundan sonra okula gelecek öğrencilere ve yuvamıza sorumluluğumuz olarak görüyorum rektörü protesto etmeyi, aynı şekilde okul dışında da olup biten her şeyi. Susamam’da yer almaktan gurur duyuyorum, söylenen hemen hemen her şeyin altına imzamı atarım.
Son olarak buradan duyurmak istediğin bir şarkı, albüm, klip, işbirliği ve benzeri bir proje var mı 🙂
Üzerine çalıştığımız belirli şeyler var: Barış Demirel, Da Poet, Kamufle, Sokrat, Can Büyükbaş ve kendi kaydettiğimiz üç şarkı üstüne, zamanla detaylarını duyurmak üzere.
Teşekkür ederiz Deniz. Eklemek istediğin son bir şey var mı?
Ben teşekkür ederim, #KayyumRektörİstemiyoruz.