Okur Mektubu: Marksizme Giriş Atölyesi Bana Ne Kattı?


Boğaziçi Üniversitesi’nde oryantasyon haftası denilen bir şey var. Bu hafta içerisinde okula yeni gelen öğrenciler için güney meydanda kulüpler ve topluluklar çadır kurup kendini tanıtır ve üye toplar. Bu meydanda kulüpler üye çekmek için kulübe üye olma karşılığında çeşitli sevimlilikler yaparlar. Hatta bazı kulüpler bu sevimliliklerin de ötesine geçerek çeşitli markalarla yaptıkları anlaşmalar sonucunda içerisinde bir sürü farklı ürünün bulunduğu “hoş geldin” paketleri bile dağıtır. Çarklar çevrilir, indirim kodları kazanılır, ücretsiz ürün almak için markaların açtığı standların önünde kuyruklar oluşturulur. İşte tam olarak böyle bir ortamda önünde Filistin posterleriyle; marksizm, feminizm posterleriyle korkutucu bir şekilde duran bir stand vardır. Sosyal Bilimler Kulübü. Bu çadırın önünden geçerken yaptığım ufak bir sohbet sonucu sosyoloji öğrencisi olduğumu öğrenen kişi buranın benim kürkçü dükkanım olduğunu söyler. Gülerim ve bir süre sonra normalde hazırlık senemde üye olmayı düşünmediğim SBK’ya üye olurum. Bu kısaca benim SBK ile tanışma hikayemdi.

Bundan bir süre sonra kulüp tanışma toplantısıyla beraber “Marksizm’e Giriş” atölyesi yapılacağını öğrendim. Lise süresince hep merak ettiğim ve ilgi duyduğum ama asla açıp okumaya tenezzül etmediğim bu konu, sosyoloji bölümüne girmemle hayatımın kaçınılmazı olmuştu artık. Ben de hem marksizmle tanışmak hem sosyal bilimler kulübüyle tanışmak hem de toplu okuma ve tartışmayı deneyimlemek için atölyeye gitmeye karar verdim. 6 Hafta süren bu atölye genel olarak benim için keyifli bir süreçti. Okumalarımı yaptım, notlarımı aldım her hafta gidip tartıştım, güzel insanlarla karşılaştım ve tonla şey öğrendim. 6 hafta öncesinde umduğum şeylerin bir kısmını karşılamakla beraber daha fazlasını da buldum. Boğaziçi’ndeki politik ortamı daha yakından tanıma fırsatım oldu. Daha önce bu tarz politik bir çevrede bulunmadığımdan dolayı hem yaptığım okumalar hem de bu okumaların karşılığını günlük hayatta görmek hoş ve benim için yeni bir şeydi.

Önceki İçerikZırhlı Tren’in Sözü: Gençlik ve Spor Bakanlığı Bütçesi Şimşek Programı’na Takıldı!
Sonraki İçerikZırhlı Tren’in Sözü: 2025’te gençliğin ortak talepleri etrafında mücadele büyümeli!