15 Ocak 2018’de kamu hizmetlerinden sorumlu sendikalar Atina’da büyük bir protesto gösterisi organize ettiler. Gösteride eğitim sektörünü temsil eden sendikalar ve taban örgütlenmeleri de hazır bulunuyordu. Protestonun sebebi, Syriza hükümeti tarafından geçirilen 4512 sayılı kanuna karşı bir muhalefet cephesi örebilmekti. Eğitim emekçileri sendikasına göre bu kanun neoliberal yağma taraftarı olan bir saldırı. Zira kanuna göre hükümetin grevlere müdahale etme ve onları yasaklama yetkileri genişletiliyor. Yine kanuna göre hükümete, toplumsal borçlara (vergi veya fatura gibi) müdahale etme ve onları vaktinden önce talep etme yetkileri tanınıyor. Eğitimciler ise kanunun, okullara ayrılan bütçenin düşürülmesini öngördüklerini söylüyorlar. Bunun anlamı ise sosyal bir hak olan kamusal eğitimin niteliğinin budanacağı ve kısıtlanacağı.

Eğitim sendikası başkanı Thanasis Kikinis ise mevcut yasayı aşağıdaki gibi yorumluyor: “Yunan makamları, grevleri şirket düzeyinde çağırma prosedürünü yayınladı. Somut olarak, bu değişiklik yalnızca şimdilik özel sektör için geçerlidir. Bu, kesinlikle sendikaların haklarının kısıtlanmasına neden olacak ve yetkililerin kamuda iş yasası ve sendika hakları ile ilgili olarak izlemek istediği yolu açıkça gösterecektir.

Öğrenciler kanunun, yeni okul birleşmelerine yol açacağını söylüyor. Yunanistan’da bütçesi kesilen devlet okulları, eğitim sürecini devam ettirebilmek adına birleşmeyi tercih ediyorlar. Bu da kalabalık ve sağlıksız okul ortamlarının doğumuna neden oluyor. Bunun yanı sıra okul birleşmeleri, işçilerin ücretlerinin düşürülmesine ve birçoğunun da işinden edilmesine sebep oluyor. Bu sebeple Yunanistan öğrenci hareketinin temsilcileri, işçi sınıfı mücadelesiyle organik ve politik ortaklıklar ve ittifaklar geliştirmenin, kendileri için biricik çıkış yolu olduğunu söylüyorlar.