Tunus’ta devrimci süreç ve gençlik

28 yaşında, işsiz bir genç, Ridya Yahyaoui 16 Ocak günü pro­testo sırasında çıktı­ğı elektrik direğinde akıma kapılarak ya­şamını yitirdi. Ridya, bu eylemini Tunus’un Kasserin şehrindeki yoksulluk ve işsizlik karşıtı yürüyüşte ger­çekleştirdi. Altıncı yılına giren Arap dev­rimci süreci de yine Tunus’ta bir başka genç işsizin, Muham­med Bouazizi’nin ken­disini öldürmesi sonu­cu ateşlenen fitil ile başlamıştı. Bugün de, Ridya’nın eyleminin ardından Tunus’un genelinde irili ufak­lı, gençliğin başını çektiği mücadeleler başlamış durumda.

2011’de patlak ve­ren devrim, Tunus’ta birçok şeyi, öncelikle Bin Ali diktatörlüğü­nü alaşağı etti. Değiştirdi, dönüştürdü ve halka mal etti. Kitle­ler, Bouazizi’nin bede­nini ateşe vermesinin ardından, aynı onun gibi genç işsizlerin başını çektiği müca­delelere sarıldılar. İş, ekmek, özgürlük ve onurlu bir yaşam iste­yen kitlelerin acımasız devlet terörüne karşı özgüvenli mücadelesi Tunus’u hiçbir şeyin eskisi gibi olmayaca­ğı bir sürece soktu. Gençlik, süregiden toplantılarda devrimin geleceğini tartışmaya, Bin Ali’nin devrilme­sinin yeterli olmadı­ğını dile getirmeye, işçi sınıfı ve emekçi sektörlerin mücadele­lerine destek olmaya ve örgütlülüğünü hız­landırmaya başladı.

2011’den bu yana aradan geçen yıllarda, Tunus gençliği, ileri ve geri çekilmeleri ile mücadelesine devam etti. Ancak süreç için­de bir gerçek, devri­min tamamlanmadığı, emperyalizm ile ser­mayenin ve onun ülke içerisindeki kuvvetlerinin devrimi onlar­dan “çalmış” olduğu gerçeği gitgide daha da ayyuka çıktı. Mec­lisin bileşimi değişmiş, diktatörlük yıkılmış da olsa, çıkarılan ka­nunlar, yapılan dü­zenlemeler halen zen­ginleri daha da zengin hale getiriyor, yoksul­ları ise gittikçe sefalet koşullarına mahkum ediyor.

İşsizlik, özellik­le gençlik arasında ol­dukça yüksek seyredi­yor. Tunus gençliğinin “hırsızlar çetesi” olarak adlandırdığı serma­yedarlar ve hükümet ise bu işsizliği ortadan kaldırmak niyetinde değil. Aksine onları il­gilendiren tek şey, eski rejimin kalıntılarını ve gücünü koruyarak, gençliğin devrimci patlamalarına karşı koymak, eski rejimin otokratik niteliğini ve sınıfsal hiyerarşi­sini devam ettirmek.

İşte, Tunus gençliği, bir aydır bir kez daha “onurlu bir yaşam” mücadelesini hem de daha yüksek bir sesle haykırmaya başladı. 6. yılına giren bu müca­delelerinde emperya­lizm ve sermaye sınıfı­nın tüm saldırılarına, oyunlarına ve düzenine karşı Tunus genç­liğinin, işçi ve emek­çilerinin yanındayız. Gençlik, rejimin yıkıl­masını istiyor ve dev­rimine sahip çıkıyor.

CEVAP VER