Avrupa Birliği’nin istatistikler ile verilerden sorumlu bürosu Europol’un Ocak ayı raporuna göre, geçtiğimiz ay sadece Avrupa’da yaşları 18 ile 24 arasında değişen 10.000 mülteci çocuk kayboldu. Büroya göre, kayıpların seks ticareti ağının var olduğu bölgelerde yaşanmış olması, özellikle kaygı verici.

Avrupa kapitalizminin “laissez-faire” (bırakınız yapsınlar) felsefesi üzerine kurulmuş olan ulusal ve uluslararası hukuk standartları, çocukların kölelik ve seks işçiliği uğruna kaçırılmalarıyla ve pazarlanmalarıyla mücadele edemezken; hatta çocukları kaçıran tüccarlar bu yasalardan faydalanırlarken, Europol kıtanın ortasında işlenmekte olan bu suçlar silsilesinin nasıl durdurulabileceğine dair herhangi bir öneri geliştiremedi.

Rapora göre çocuk kayıpları Almanya’da ve Macaristan’da yoğunlaşıyor ancak kıtanın bütün ülkelerinde yaşanıyor. 2008’den bu yana tutulan kayıtlara göre bir çocuğun kaybolmasının üzerinden 48 saat geçmesinin ardından, onun izine bir daha rastlanamıyor.

Avrupa, kendisinin Ortadoğu rejimlerine satmış olduğu silahların, yine bu rejimler tarafından halkları üzerinde kullanılmasıyla oluşan göç dalgasına karşı kapılarını kapamış, uluslararası monopolleri aracılığıyla zenginliklerini ve doğal kaynaklarını sömürdüğü ülkelerin mültecilerine kendi sınırları içerisinde asgari düzeyde yer ayırmıştı. 2015’e toplam dek bir milyon mülteci Avrupa’ya ulaşmayı becermişken, bunların %27’si çocuktu.