İTÜ’den bir Zırhlı Tren okuru

Bugünlerde yaşadığımız önemli sorunlardan birisi de öğrenci olup çalışma durumudur. Bu, özellikle Meslek Liselerinde başlayan ve adına staj denilen, günümüzde işi öğrenmekten ve tecrübelemekten ziyade, emek gücü sömürüsü diyebileceğimiz bir süreç ile karşımıza çıktı. Son yıllarda; özellikle barınma, ulaşım ve temel maliyetlerin arttığı bu dönemde en önemli sorunlardan birisi de ihtiyaçların artan maliyetleri ve yükselen enflasyon canavarının karşısında ögrencilerin çalışmak zorunda olmasıdır. Özellikle devletin ve özel işletmelerin burslarının yetersiz kaldığı, ailelerin ekonomik olarak cevap veremediği, üstüne üstük eğitim materyallerinin, yemekhane ve kantin fiyatlarının yükselmesi ile birlikte öğrenciler ihtiyaçlarını karşılamak için çalışmak zorunda kaldılar ve kalmaya devam ediyorlar. TÜİK verilerine göre halihazırda örgün eğitim gören öğrencilerin %37’si çalışmak zorunda kalmaktadır. 

Öğrencilerin çalışması öğrencilere yaramıyor; peki kime yarıyor?

Öğrenciler çalıştıkları yerlerden kazandığı ücretler ile hayatlarını idame ettirmeye çalışırken elbette bundan yararlanan ve de pastanın en büyük payını götüren taşeron şirketler mevcut. Örneğin bugün öğrencilerin çoğunun tercih ettiği ve çalıştığı işler genelde hizmet sektöründen oluşmaktadır. Bu taşeron firmalar belli bir ücret karşılığında günlük olarak sizi otellere, kafelere ve organizasyonlara kiralayabilir, o gün sizin için aldıkları ücretin yalnızca yarısını size öderler; yani 5 yıldızlı otellerin o süslü kapılarının ardında veya ihtişamlı kafelerin mutfaklarında ve salonlarında size hizmet eden garsonların bir kısmının yarın sabah derse yetişmek gibi bir kaygısı vardır. Bu durumun en vahim örneklerinden birisi küçük şehirlerde yaşayan ve çalışmak zorunda olan öğrencilerin aldıkları ücretlerdir. Burada yaşayan ve çalışmak zorunda olan öğrenciler, saatlik ücretleri 2 simit parasına tekabül etmeyen ücretler ile çalışmak zorunda bırakılmaktadır. Hem eğitim politikalarının yetersizliği yüzünden, hem de işverenlerin maliyeti düşürmek için, kendilerinin kıskacında kalan öğrencilerin önümüzdeki süreçlerlerde daha fazla çalışmak durumunda kalacağı su götürmez bir gerçektir. 

Ne yapmalı? 

Öğrencilerin çalışmak zorunda kalmasının en büyük sebebi, elbette giderlerinin fazla olması durumudur. Halbuki bu “giderler”, birer haktır. Üniversitedeki bir öğrenci ulaşıma, beslenmeye ve barınmaya harcama yapmazsa, mevcut koşullarda geçinebilir ve hayatını idame ettirebilir. Eğer okullar kendi kantinlerini özelleştirmezler ise, barınmayı karşılayacak yeterli miktarda yurt yapılır ve de ulaşımın merkezi bir sistem ile ücretsiz olması sağlanabilirse bugün bilim üretmesini beklediğimiz öğrenciler bilim üretebilirler.