İran’da kadınların, işçilerin ve öğrencilerin ayaklanması 2 ayı geride bıraktı. Bu ayaklanma bağlamında İranlı öğrenciler dünyanın dört bir yanında sokaklarda ve kampüslerde İran halklarının devrimiyle dayanışıyor ve destek oluyor. Bizler de Türkiyeli öğrenciler olarak bu dayanışmaya katılmaya gayret ediyoruz. Kampüslerimizde İran halkalarının ayaklanmasının olasılıklarını ve sonuçlarını tartışıyoruz.
30 Kasım’da dünyanın her tarafından 150’ye yakın üniversitede İran halkları ve özellikle de öğrencileri ile dayanışmak için etkinlikler düzenlendi. Biz de İranlı öğrencilerle birlikte İstanbul Teknik Üniversitesi’nde düzenlenen bu etkinliğe katıldık.
Etkinlik başlamadan önce Özel Güvenlik Birimleri etkinliğin yapılmasına engel olacaklarını söylese de İranlı dostlarımızın kararlılığı bu engeli aştı. Etkinlikte İranlı dostlarımız 2 pankart ve onlarca döviz taşıdılar. Pankartlarda bugüne kadar İran’daki ayaklanmada katledilen başta Jina Mahsa Amini olmak üzere isimler ve farklı dillerde “Kadın, Yaşam, Özgürlük” ifadeleri yer alıyordu. Öğrenciler birlikte marşlar ve şarkılar söyleyerek sonrasında ise sloganlar atarak etkinliği gerçekleştirdiler. Sloganlarından bazıları “Kadın, Yaşam, Özgürlük”, “Diktatöre Ölüm” ve “İslam Cumhuriyeti İstemiyoruz” gibi seferberliğin ortak taleplerini belirten sloganlardı. Etkinlik bir öğrencinin basın açıklamasını okumasıyla birlikte sloganlarla sona erdi.
Türkiyeli öğrenciler olarak İranlı kadınların, öğrencilerin ve emekçilerin ayaklanması bize büyük bir ilham veriyor. Ayaklanmanın öncülüğü büyük oranda öğrenciler ve genç işçiler tarafından çekiliyor. Bizler de onların mücadelelerini görerek kendi hayatlarımızdaki sorunları çözmek için onların kararlılığı ve cesaretlerinden ilham alıyor ve mücadelelerimizi büyütmek için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Emekçi öğrenciler olarak kampüslerde ve işyerlerinde emek ve kadın düşmanı rejimlerimizden kopuş perspektifimizle mücadelelerimizi sürdürüyoruz.