İstanbul Üniversitesi rektörlüğü, geçtiğimiz günlerde yayımlanan bir haberle, yemekhanenin artık sabah kahvaltısı vermeyeceğini ve indirimli öğünün teke düşürüleceğini açıkladı. Böylece 3.5 lira olan yemek ücreti, akşam yemeği yenmesi halinde 18.5 lira olmuş olacaktı. Üstüne 40 işçi de gerekçe gösterilmeden işten çıkarılmıştı.
Bunun üzerine, İstanbul Üniversitesi öğrencileri olarak, “Öğrencisi açken tok yatan rektör bizden değildir”, “ucuz ve nitelikli yemek herkesin hakkı”, “öğrenci değil müşteriyiz” diyerek taleplerimiz kabul edilene kadar eylemi sonlandırmayacağımızı duyurduk. Ayrıca rektörlüğe girip konu ile ilgili dilekçe vermek isteyenler, kendi okullarına alınmayıp, polisin sert müdahalesine maruz kaldı.
Eylemlerin ses getirmesiyle beraber, rektörlük 6 Ocak akşamı açıklama yaparak geri adım attı. Dilekçe verebilmek için coplanan öğrencilerin (!) dilekçelerini dikkate aldıklarını, yemekhane ile ilgili alınan kararların iptal edilip, eskisi gibi üç öğün yemeğin devam edeceğini duyurdu. Atılan 40 işçinin işe geri alınması ve geçtiğimiz dönem yapılan yemekhane ücretlerinin düşürülmesi talebi ise henüz yanıtsız bırakıldı.
2019 yılında en çok ödenek alarak birinci sıraya yerleşmesine rağmen İstanbul Üniversitesi, ne okul içinde yapılan inşaatları tamamlayabiliyor ne de öğrencilere ucuz ve nitelikli yemek sunabiliyor. Üstüne Fen-Edebiyat Fakültesi’nde inşaattan dolayı birçok bölüm derslik sıkıntısı yaşamakta. İnşaat nedeniyle okulda temiz hava dahi solunamıyor. Kendini geçmişten geleceğe bilim köprüsü (!) olarak tanıtan İstanbul Üniversitesi, biyoloji bölümünün binasını 2015’ten beri bütçe sıkıntısı nedeniyle tamamlayamıyor ve dolayısıyla öğrencilere bilimsel çalışma yapabilmek adına uygun laboratuvar ve uygun araç gereçler sağlayamıyor. Kaşıkla verip kepçeyle alan okul yönetimi, var olan problemleri çözmek yerine, okurken çalışmak zorunda kalan öğrencilerin önüne her defasında farklı sorunlar seriyor.
Bizler dayanışma içerisinde olup, mücadelemizi ortaklaştırdığımız zaman ses getirip kazanabildiğimizi bir kez daha bu eylemle deneyimledik. Elimizden alınan tüm haklar için dayanışmayı büyüterek ilerlemeliyiz.
