Türkiye işçi ve emekçi sınıfları gençliği, rejim üzerinde egemenlik savaşı veren çeşitli odakların planları, askeri darbe olasılıkları ve saray rejiminin başkanlık hedefleri doğrultusunda karanlık bir geleceğe doğru ilerlemekte. Bu hedefler doğrultusunda okullarımızda ve iş yerlerimizde demokratik hak ve özgürlüklere dönük yoğun saldırılar gerçekleştirilmekte, çalışma ve hayatta kalma şartlarımız sürekli gerilemekte, doğu illerinde kirli bir savaş sürdürülmektedir. Hükümetin kendi Bakanlarının deyişi ile bir ‘ara eleman üretme ülkesi’ olan Türkiye’de öğrenciler bir yandan nitelikli bir eğitim almak için ücrete tabi tutulurken, diğer yandan da güvencesiz ve sigortasız işlerde çalıştırılmakta, staj adı altında sömürülmekte ve işçi sınıfının organik bir parçası halini almaktadır. Neoliberal saldırganlık geleceklerimizin üzerinde bir giyotin misali sallanırken, ganimet paylaşımı adına birbirleriyle çatışma haline giren rejim içi fraksiyonlar, giyotinin ucunu sivriltmektedirler.
İşçi gençliğin maruz kaldığı neoliberal saldırı politikaları ile sahip olduğu sosyo-ekonomik sorunlar elbette bu kadarla sınırlı değil. Ancak, askeri bir diktatörlük programını sahiplenen bir kısım devlet güçleri ile saray rejiminin geri dönüşsüz bir kalıcılık kazanması için niteliksel bir sıçrama işlevi görecek olan yeni anayasa, tam da göreceği bu işlev nedeniyle, sınıfsal kazanımlar ile demokratik hak ve özgürlüklerin oldukça derin mevziler kaybetmesi anlamına gelecektir. Mevcut durumda, Kürt ve Türk işçi-emekçi gençliği, egemen blokların askeri bir diktatörlük ile başkanlık rejimi önerileri arasına sıkışıp kalmıştır. Bu bağlamda biz, İşçi Demokrasisi Partisi Gençliği olarak, saray rejimi ile cuntalar arasına sıkışmışlığı aşmak için, demokratik mevzilerin son kırıntısına dek savunulmasını öngören, işçilerden ve ezilen halklardan yana mücadeleci bir eylem programı etrafında, sosyalist ve ilerici gençlik örgütlerine eylem ve kampanya birliktelikleri gerçekleştirmesi yönünde bir çağrı yapıyoruz.
Bu çağrımızı ilk olarak bir tartışma başlatmayı önererek sunuyoruz. İşçi gençliğin en yakıcı ve gündemdeki ihtiyaçlarının neler olduğunu ve bunlara dönük ne gibi politik cevaplar üretilebileceğini, bu ihtiyaçlardan yola çıkarak en temel siyasal görevlerimizin neler olabileceğini sizlerle tartışmak, gerçekleştirdiğimiz çağrı doğrultusunda sizlerle yol almak istiyoruz. Bugün içerisinden geçmekte olduğumuz süreç, saray rejiminin veya cuntaların önlerine koydukları barbarlık programlarının zafere ulaşması ile sonuçlanır ise eylem birliği çağrılarının nesnel olarak mümkün olamayacağı bir Türkiye gerçeğine uyanacağımızın bilincinde olarak bu çağrıyı yapıyoruz. Dayanışma ile kalmak ümidiyle.
En içten devrimci selamlarımızla
