18 Mart günü Ekrem İmamoğlu ve beraberindeki 28 kişinin diploması iptal edilmişti. Aynı gün İstanbul Üniversitesi’nden öğrenciler, Beyazıt’ta polis barikatını yıkıp Saraçhane’ye yürümüş ve CHP’nin insanları ilçe örgütlerine davet eden tutumuna karşı Saraçhane’yi bir direniş alanına çevirmişlerdi. Ardından 19 Mart sabahı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltı haberiyle tüm Türkiye’de seferberlik başka bir boyuta geçmişti. Boğaziçi Üniversitesi de ilk günden itibaren üniversitelerden belediyelere kayyum rejimine son diyerek diğer üniversitelerden sıra arkadaşlarıyla birlikte meydanlara aktı. 

Bu süreçte bir yandan bölüm boykot komitelerini oluşturularak anti-demokratik uygulamara ve tek adam rejimine karşı kampüslerden hayatı durdurmak için çağrılar yaptılar. 

Öğrenci Temsilciliği Kurulu (ÖTK) üzerinden merkezi çağrılarla birlikte kampüste bölüm etkinlikleri ve basın açıklamalarıyla boykot sürecini ördüler. ÖTK sadece Boğaziçi özelinde değil, öğrenci hareketinin yanında işçilere ve emekçilere “Emek örgütlerine açık mektup” yazarak mücadeleyi büyütme çağrısı yaptı. Bu çağrıya kulan veren Eğitim-Sen bir günlük iş bırakma eylemi kapsamında Güney Kampüs’te basın açıklamasına katıldı.

Ardından 26 Mart günü gerçekleşen Maçka yürüyüşü ertesi, 27 mart sabahı şafak baskınlarıyla ÖTK başkanı Yağmur Miraç Taylan ile birlikte Enes Karakaş, Hüseyin Arif, Ömer Faruk Can ve Tutku Kırcalı’nın da bulunduğu 9 Boğaziçi öğrencisi gözaltına alındı. Gizem Sert ile birlikte 4 öğrenci ev hapsi aldı. Seferberliğin başından beri tutuklamaların toplam sayısı 300 civarına ulaştı. Boğaziçi öğrencileri tutuklu arkadaşları için sosyal medya ve yardım kampanyaları yaparak gündemin milyonlarca insana ulaşmasına destek oldu.

Bir yandan da Boğaziçi kayyum yönetiminin tehditleri başladı. Bayram tatili sonrası akademik boykotu kriminalize etmek isteyen kayyum yönetimi hocalara mail atarak disiplin ve ceza soruşturmaları başlatacağını ve ayrıca İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulacağını söyledi. Ardından YÖK de sürece dahil olarak büyün üniversitelere bir yazı gönderdi. Yazıda boykota katılan akademisyen ve öğrencilerin idari ve adli soruşturma açmak için YÖK’e bildirilmesini istedi.

Tüm tehditlere karşı ve tutuklanan sıra arkadaşları için bayram tatilinden sonra tekrardan bir araya gelen Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri alanlarda, forumlarda ve boykot komitelerinde bir araya gelerek mücadeleyi büyütme çağrısı yapmaya devam ediyor.

Önceki İçerikZırhlı Tren’in Sözü: Öğrenciler yolu açtı, emekçiler sahneye!
Sonraki İçerikYoldaşımız Enes Karakaş’tan mektup var!