Öğrencilerin aç karna derse girmek zorunda kalması, ders materyallerine ulaşılamaması, servis eksikliği nedeniyle derslere geç kalınması… Bilgi Üniversitesi tüm bu sorunlara dahiyane bir çözüm buldu. Daha önce yaşanan sorunları anlatmış, kampüste bu sorunlara karşı kitlesel bir protesto gerçekleştirildiğini yazmıştık.

Asli sorumlulukları karşısında görmezden, bilmezden, anlamazdan gelme yöntemini uygulayan yönetim bunun üzerine bu çok sevdikleri yöntemi terk etmiş, hızlı bir manevrayla savunma pozisyonunda siper almıştı. Öğrencilere -sanki bundan bihaber olabilirmişiz gibi- kampüsteki “en ucuz” yemeğin adresini göstermişti. Bu ilk adımdı. Elbette bu öğrencilerin tepkilerini dindirmeye yetmedi, okulda stantlar açılmaya, protestolar gerçekleştirilmeye devam etti. Tam da bu noktada Bilgi Üniversitesi savunma pozisyonunun yeterli olmadığına kanaat getirdi.

Yönetimin yeni yönetme yöntemine İngilizler “havuç ve sopa” derler. Eşek yarışları bağlamının ödül ve cezasıdır. Mücadele karşısında geri adım atan yönetim “yemekhane sorununu çözmek için bir süreç başlatmayı, tam burslu öğrenciler için ücretsiz yemek hakkını gündeme getirmeyi” ve bunun gibi öğrencilerin talepleri arasında yer alan tüm sorunlara ilişkin adımlar atmayı taahhüt etti. Bunu yaparken unuttuğu şey ise bunca zamandır bu konularda hiçbir adım atmamışken neden şimdi böyle bir karar aldığı oldu. Rektör iyi tarafından mı uyandı? Üniversite yönetimine ilham mı geldi? Bunların hiçbiri değil. Üniversite yönetimi gerçekleşen kitlesel protestolar karşısında geri adım attı. En çok da bu yüzden verdikleri taahhütler arasında en önemlisi “bir daha böyle bir şeyin yaşanmamasını sağlamak” konusunda verdikleri taahhüttü.

Yeni yöntem 9 Kasım’da Rektörlük ve Öğrenci Konseyi arasında gerçekleşen görüşmede karara bağlandı, 10 Kasım günü de ilan edildi. Elbette kamuoyuna ilan edilen kısımda yalnızca “havuç” yer alıyor. Oysa alınan kararlar içinde öğrencilerin demokratik haklarının tırpanlanması, YÖK’ün ardına sığınılarak öncülerin tehdit edilmesi de son derece önemli bir yer tutuyor. Yönetim “ya demokratik haklarınız ya ekonomik” diyor, “kazandıklarınızı bize verin ve size bunları bizim bahşedeceğimize güvenin!” Maalesef güvenmiyoruz. Bu pişkin dikotomi karşısında, “Ne demokratik ne ekonomik haklarımız. Biz tabii olarak hepsini istiyoruz.” dememiz gerekiyor. Bilgi Üniversitesi öğrencilerinin önünde duran güncel görev de bu hat etrafında bir araya gelerek yapılan bu saldırıya göğüs germek.

Zırhlı Tren olarak yönetimin kamuoyundan gizlediği sopayı da okurlarımızla ve Bilgi Üniversitesi öğrencileriyle paylaşmayı görev biliyoruz.

REKTÖRLÜK GÖRÜŞMESİ VE ALINAN KARARLAR

İşte havuç:

1. Yemekhaneye dair görüşmeler bizzat rektör tarafından tekrar gerçekleştirilecek. Süreç ile alakalı her türlü bilgilendirme haftalık olarak gerçekleştirilecek.

2. Öğrenci konseyi talebi ile tam burslu okuyan öğrencilerin ücretsiz yemek imkanından faydalanması için çalışmalar yapılacak.

3. Shuttle’ların denetimi en baştan yapılacak. İncelemeler gerçekleştirildikten sonra rektörlük tarafından raporlar paylaşılacak. Ek olarak shuttle ile alakalı yaşanacak olası her türlü problem Öğrenci Konsey e-posta adresine (ogrencikonseyi@bilgi.edu.tr) iletilecek.

4. Kitap ücretleri ile alakalı olarak öğrenci konseyi ve kulüpler kurulu temsilcileri tarafından sponsorluk aramaları gerçekleştirilecek. Sponsorluk çalışmaları rektörlük ile ortak bir şekilde yürütülecek.

İşte sopa:

5. Rektörlük bugünden itibaren tüzel olmayan ve siyasal bağı olan oluşumları tanımayacak. Sadece tüzellikleri bulunan kulüpler ve öğrenci konseyi ile ortak akılla hareket edilecek.

6. İzin almadan yapılan her türlü faaliyette (izinsiz afiş asmak, siyasi parti propagandası yapmak vs.) disiplin soruşturması açılacaktır.

7. Kulüp bütçeleri hakkında görüşmeler gerçekleştirilecek, bütçeler değerlendirilip, kulüplere bütçe sağlanması konusunda rektör ile beraber çalışılacak.

8. Kulüpler kurulunun vizelerden hemen sonra gerçekleştireceği ilk toplantıda kulüp denetlemeleri yapılacak. Aynı amaca hizmet eden kulüpler tespit edilip akıbeti tartışılacak. Kulüp tüzüğünde belirtilen amaçları ve faaliyetleri incelenecek.

9. Siyasi karakter içeren her türlü faaliyet YÖK tarafından yasaklanmış olup, okul tarafından denetlenecek.

10. Dönem başından itibaren kulüplerce yapılmış (özellikle stant günlerinde) olan harcamaların karşılanması konusu karara bağlanacak

Önceki İçerikYÖK’ten Beştepe’ye: Kime karşı, nasıl bir mücadele?
Sonraki İçerikİranlı öğrencilerle halk ayaklanmasını tartıştık