Batı’daki operasyonlar

Eylül ayından bu yana Kürt illerine saldıran Erdoğan ve AKP hükümeti; kirli savaşını on yıllardır gençlik mücadelesinin kalbi olan okuldan, İstanbul Üniversitesi’nden de esirgemiyor. Öğretim yılının başından beri afiş yasağı, toplanma yasağı gibi bahanelerle polisini okula sokuyor, en insancıl eylemlere bile izin vermiyor.

Aralık ayı başında, öğrenciler ve İslamcılar arasında çıkan kavga sonrası polis okula girip onlarca öğrenciyi gözaltına alırken, İslamcıları korumuştu. Bu olayların akabinde İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi 2. sınıf öğrencisi Musab Demir de gözaltına alınan öğrencilerden biriydi.  Polis Musab’ı, Facebook’ta paylaştığı Erdoğan eleştirisi sebebiyle; Cumhurbaşkanı’na hakaretten tutukladı ve cezaevine gönderdi. Neyse ki yapılan itirazlar sonunda 1 Ocak’ta Musab Demir tahliye edildi.

AKP artık demokrat maskesini de takma gereği duymuyor; Ağustos’tan beri Kürt Halkı’na saldırılarını artıran iktidar, 20 küsür ilçede kalıcı sokağa çıkma yasakları ilan etti, sivilleri katletti, okulları tanklarla bombaladı. Ölmeyeni ise zorunlu göçe mahkum etti. Başkanlık hayallerini gerçekleştirmenin yolunun mücadeleleri kırmaktan geçtiğini anlayan Erdoğan ve AKP, kanlı ellerini Batı’daki mücadeleci gençlikten de çekmiyor. Üniversitelerde özel polis birlikleriyle her türlü mücadeleyi başlamadan eziyor.

Gözaltı sayısının 50’yi geçtiği günler yaşayan İstanbul Üniversitesi bu durumun en somut örneği. “Kim gelirse gelsin, temizleyeceğiz” diyen iktidar, toplumsal muhalefetin başını eziyor, ezemezse “terörle” suçluyor. Başkanlık ve anayasa hayallerini, pamuk ipliğindeki rejimini sağlama almaya çalışıyorlar. Toplantı, afiş, eylem gibi anayasal haklarımızı keyfî bir şekilde çiğneyen, siyaset hakkımız elimizden alan, alanlarda da bize yer tanımayan iktidara söyleyecek sözümüz çok!

CEVAP VER