Geçtiğimiz aybaşında; ABD-Batı Virginia’da 33.000 öğretmen ve eğitim işçisinin 9 günlük grevine tanık olduk. Sendikalar, hükümet ve medyanın yoğun çabasıyla bir anlaşma dayatıldı, sendikalar imzaladı ve öğretmenler tüm eyalette işe döndüler.

Sağcı cumhuriyetçilere desteğiyle bilinen, kırmızı eyalet Batı Virginia; öğretmen maaşlarında ABD’nin 50 eyaletinden 48’inci. Ve geçen seçim için yapılan anketlerde öğretmenlerin çoğunluğunun Trump’a oy verdiği biliniyor. Ancak giderek artan sağlık sigortası maliyetleri, düşük maaşlar, ücret kesintileri ve uygulanan birdolu kemer sıkma politikası; öğretmenler için bardağın son damlalarıydı, öğretmenler öfkeliydi. Ücretlerde iyileştirme ve sağlık sigortasıyla alevlenen mücadele aslında neoliberalizme ve onu temsil eden Cumhuriyetçi ve Demokrat Parti’ye karşıydı.

Mücadele başından itibaren öğretmenler tarafından sosyal medya üzerinden örgütlendi. Tartışmalar sendika odalarında değil, sosyal medyada, kantinlerde ve okul bahçelerinde başladı. Ana akım medyanın çarpıttığı üzere; mücadele boyunca okullar kapalı kalmasına rağmen, öğretmenler; okul yardımından faydalanan yoksul öğrencilere, kendi hazırladıkları yemeklerle destek oldular.

Tüm eyalet çevresinde yaşanan bu kararlı mücadele, bizlere toplumu bölen ana çelişkinin ırk değil, toplumsal cinsiyet değil; sınıf ayrımı olduğunu güçlü bir şekilde ortaya koydu. Greve yalnızca öğretmenler değil, bütün eğitim işçileri katıldı. 1400 Frontiers İletişim işçisi, dayanışma için iş bıraktı. Jersey’de 3000’den fazla öğretmen grev kararı aldı. Oklahoma, Kentucky ve Arizona gibi yakın eyaletlerde de grev sesleri yankılanıyor. Bütün bunlar ABD’de militan ve birleşik bir işçi hareketinin hızla gelişmekte olduğunu gözler önüne seriyor.

Ancak üzerinde durulması gereken en önemli noktalardan biri; anlaşma ve sendikaların rolü. Cumhuriyetçiler, mücadelenin %5’lik sahte zamla sonlanmasını kutluyor. Mücadele ne yazık ki zaferle sonuçlanmaktan uzakta çünkü %5’lik zam, tek seferlik olmasıyla birlikte sosyal program bütçelerinden yapılacak kesintilerle finanse edilecek. Ayrıca sağlık sigortası primleri ise, Batı Virginia’nın daha kötü durumdaki emekçilerinden yapılacak kesintilerle ödenecek! Öğretmenlerin talebi bu değildi! Bu anlaşmanın çerçevesi aldatmacadır. Öğretmenler, diğer işçilerin temel hizmetlerinin ortadan kaldırılması için veya öğrencilerinin daha da yoksullaştırılması için grev yapmadılar.

Grevin bu şekilde sonuçlanmasında yegâne ihanet ise sendikalar tarafından yapılmıştır. Henüz sosyal medyada ve kantinlerde mücadele planları yapılırken, sendika bürokratları; işçilerden ayrı olarak 2 günlük grev kararı verdiler ve hemen ardından valiyle anlaşıldığını duyurarak mücadeleyi nihayetine erdirmeyi arzuladılar. Ancak okul çalışanları sendikalara başkaldırdı ve aksi kararlar alarak mücadeleye devam etti. İşçiler ve sendika arasında iyice artan gerilimin sonucunda, öğretmenler ve diğer emekçiler giydirilen deli gömleğini yırttılar ve mücadeleye bağımsız ve kararlı bir şekilde devam etmeye karar verdiler. Bu noktada, Batı Virginia öğretmenler grevi; dünyada ve ülkede büyük bir ilgi odağı haline geldi.

Sendikalar, mücadelenin başından beri, grevi dizginlemek, sönümlendirmek hedefindeydiler. Ancak sınıfın öbür katmanlarından gelen yoğun destekle birlikte; grevi sonlandırmak zorunda kaldılar. Anlaşma, öğretmenler ve işçiler tarafından tartışılıp oylanmadan kabul olundu! Fakat Batı Virginia’nın mücadelesi daha bitmedi. Öğretmenler, anlaşmanın detaylarını öğrendikçe daha da öfkeleniyor.

Bir sendika avukatının söylediği gibi; “Sendikal güvenlik, grev yapmamanın karşılığıdır.”

Demokratlar’ın yayını Jakoben dergisi, grevi hemen “büyük bir zafer” olarak yorumladı, sendikaların kahramanca rolüne dikkat çekti. Hükümet, tüm ABD’de sosyal medya sansürünü ortaya koydu. Olayı iyice büyümeden kapatmanın rahatlığındalar. Ancak kapı bir kez açıldı, artan militan işçi mücadeleleriyle, proletarya; iki-yüzlü ve ihanetçi sendikalarla yüzleşmek zorunda kalacak. Sendikalar, patronların denetimine ve güdümüne girdikçe; bağımsız işyeri komiteleri güçlenecek. Kurulacak fabrika ve işyeri komiteleri, kapitalizmin bir sonraki saldırıları için hazırlıklı olmak zorunda! Ülke genelinde ve uluslararası ölçekte kurulacak komiteler; kapitalizme, devlet aygıtına ve diğer burjuva partilere karşı verilecek mücadelenin omurgası olacaktır. Her bir mücadele; öznesinin mücadele azmini ve gücünü artıracak, temel siyasi sorunları aydınlatacak, devrimci marksist önderlikle dünyanın yok oluşuna karşı sosyalizm alternatifini hedefe yerleştirecektir.